‘Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.’
‘Gülen, sohbet eden binlerce insanın içinde ben kendi içimdeki o kayıp insanı arıyordum.’
‘…ilk kez bu dünyaya ait birisi için var olduğumu hissediyorum.’
‘İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl bir çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.’
‘Etrafımda dolaşan binlerce insan arasında kendimi arıyordum. Kaybolmuştum. Aslında hasta değildim. Fakat içimde bir yerlerde bir şeyler eksikti.’
‘Kendi kendimi anlamaya başladığımdan beri diğer pek çok şeyi de anlıyorum: Açlıkla bir vitrini seyreden birinin bakışları beni kahreder, bir köpeğin neşeyle sıçrayışı büyüleyebilir.’
‘Aslında yazmak bir anlamda zihnimi sürekli meşgul eden, içimde sancılı bir huzursuzluğa neden olan bir olayla sonunda hesaplaşmak, onun üzerine sünger çekmek, onu yerli yerine oturtmak, benden önde tutmak ve her açıdan kapatmak için giriştiğim bir çabaydı.’
‘Fakat acı olsun, haz olsun, korku olsun, dehşet veya pişmanlık olsun hiçbirini tek ve diğerlerinden ayrı hissetmedim, hepsi içiçe geçip erimişti; sadece hissettiğimi, yaşadığımı, nefes aldığımı duyuyordum. Ve yıllardır unutmuş olduğum bu en basit, en temel duygu beni sarhoş etti.’
‘Yıllardır yokluğunu hissettiğim şeyi şimdi ele geçirmiştim. Birisi beni arıyordu, sorar gibi yüzüme bakıyordu. Dünyamda ilk kez birisi için hayattaydım.’
‘Tutunabilecekleri, sarılabilecekleri herhangi bir şeyin olduğunu hissetmek yalnızlar için, kendi içine hapsolmuş insanlar için ne mucizevi bir şeydi.’
‘…Fakat bir süre sonra bundan da sıkıldım. Karşılaştığım insanlar hep aynıydı; yüzlerini de jestlerini de artık ezbere biliyordum.’
‘Sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.’
‘Denizde sussuzluktan ölen biri gibiydim.’
Olağanüstü Bir Gece/ STEFAN ZWEİG
0 yorum